16 Temmuz 2019 Salı

Rol Model Almak

Çocukluktan itibaren bize her anlamda iyi davranan büyüklerimiz , şüphesiz yol gösterici olurlar. Tavrımız : onlar diyorsa bir bildiği vardır şeklinde olur. Hatalarını görürüz ve insanlar ne yapsınlar oluruz.
Büyükleri örnek alma halimiz öyle ki şu meşhur tabirle annesine bak kızını al ya da armut dibine düşer minvaline dönüşür. Biz özel birer formken , onlara evrilirz ; hiç fark etmeden. Genç delikanlının babasına benzer yürüyüşünü hayretle izleriz. Ya da kadının annesiyle aynı tabirlerle nerdeyse aynı  vurgulamalarla konuştuğuna nasıl da tanık oluruz. Bazı haller için çaresiz benzeyeceğiz, zira ayna nöronlarımız devrede. Biz daha farkında olmadan benzer gülüş ve oturuş stillerini almışızdır bir kere.

Bu görüntünün ötesinde hayata takınılan duruşu, rol model aldığımız kişinin ne kadar gerçeğe yakın , bize ışık tutabilecek bir veride, olgunlukta olup olmadığını nasıl ele acacağız? Sevmek ve başka bir örnek görememek bizi her an yanlış yapmaya teşne büyüklerimizi örnek almaya mı mecbur ediyor ? Tabii ki hayır. Böyle bir durumda hemen biz kendi zihin formumuza ve yaşadığımız tecrübelerimize göre kendi hayat stilimizi var ederiz. Peki ya senin oluşturduğun hayat algının doğruluğundan nasıl emin olabilirsin ? Mesela çocukların için bu hayatı yaşıyorsudur. Anne olmasan n'apardın sonra? Ya da bu dünyaya kimse değil yalnız kendin için gelmişsindir ve çokta fedakarlık yapmamalısındır.  Veyahutta işinde iyisindir ve şarkıcı olmalısındır.Ne yaparsındır sonra ? Ne de olsa şarkı söylemek için doğmuşsundur.  Peki bu hayata iş, eş, çocuktan öte kendi en iyi insanlık formumuzu oluşturmak için geldik desem ?   Ben doğru olduğundan nasıl emin olacağım, insanları düşünmeye davet ederken ? Şöyle ki , düşünürler , yazarlar ve en önemlisi Allah'a en yakın insanları : insan-ı kamilleri dikkate alarak bu hayat formunu izah etmeye çalışıyorum. Buna rağmen "ammman yaşıyoruz hayatı şu ya da bu şekilde çokta önemli değil" diyecek olanlar varsa da... Buraya kadar iyi vakıt ayırmışlar derim.

İnsan-ı kamil yani olgun insanların hayata bakış biçimini ele alırsak, en ahlaki ve erdemli davranan ,"güzel ahlak" kisvesi içinde yer alanı hayata uygulamaya çalışırlar. Böyle olanla, olmayan arasında ki ayrımı nasıl buluruz ? Hemen basit bir mantıkla etrafımızdaki büyükleri kısaca tanıyalım: Mesela annemiz doğru olanı yapmak isteğiyle değilde sırf kendisi için doğru olanı yapmak kolaycılığına kaçıyordur , hakikatin bir önemi yoktur. Ya da babamız hemen öfkelenen , aşırıya kaçan duygu yoğunluğuyla olaylara yaklaşıyordur ve gerçeği yakalamaktan uzak kalıyordur. Ya da çok sevdiğimiz abimiz hayata bir kere geldim mottosuyla her anını keyif anlamında değerlendiriyordur ve yapılması gerekli kimi şeyleri ıskalıyordur. Veyahutta ablamız en doğru yaşam stili kendisinin zannıyla diğer hayatları hafife alıyordur. Oysa yaşanabilir değerli tek bir hayat formu yoktur, ama bunu umursamıyordur. Peki ya daha daha büyük rol alınabilecekler... Mesela deden, babaannen, anneannen ? Deden yaşlandıkça esnemek yerine katılaşmıştır kendisine benzemeyenleri reddediyordur. Başka bir büyüğünse dedikodu etmeyi kötülerken hemen akabinde birileri hakkında konuşmaktadır.

Peki kimi rol model almalıydım ? Herkesin bir çıkmazı vardı ve her biri hayatın kara deliğine takılmıştı. Oysa birini örnek almak istiyorsam her türlü duruşuyla bana örnek olmalı , dediğiyle bir yaşamalı , kendi hayatının değerini bilirken başkalarının yaşamını ıskalamamalı , doğru ve güzel olanı yapmaya programlı olup bunu kendiliğinden yapmaya elverişli bir yaradılışa sahip olmalı. Evet ! Bu ancak bir insan-ı kamil olmalı. Onu taklit etme tercihin doğal bir akışta gerçekleşir,kendiliğinden. Çünkü aklın ve gönlün işte bu dediği bir manaya kendi kendine çekilir ve bir bakarsın ki birinin önünde diz çökmekte , dinlemektesindir ve ona benzemek istemektesindir. Benim için bu şahsiyet Kenan Rifai oldu. Nasıl biri olduğunu annesinin  nasihatlerinden çıkarmak mümkün : İnsanları seveceksin.Senin içinde tükenmez af, merhamet ve müsamaha hazineleri var. Onun için yalnız insanları değil bütün mahlukatı aynı yorulmaz hız ve aynı tükenmez iştiyakla seveceksin. Sende mevcut cevherleri cömertçe harcamalısın. İnsanları insanlara iştirak ederek, hatalarında ve sevaplarında onlarla bir olarak seveceksin. Doğumları ile çoğalıp ölümleri ile eksilecek kadar onlardan olacaksın.” diyerek büyütüldü.

Merhametli , nefretten uzak, insan sevgisiyle dolup taşan, başkalarının gürültülü eğlencelerine bile onların zevkinden zevk duyarım diyen ve hiç kızmayan zira her zevkin Allah'a götürücü olduğunu bilen. Daima iyilik, iyi niyet ve güzel düşünce içinde olan, daima Allah'ıyla ve dolayısıyla insanlara faydalı olmak ve hizmet eder şekilde bulunan... Anlatmakla bitirilemeyen...Hala yaşadığına ve yol gösterdiğine inandığım, ölen hayvan imiş aşıklar ölmez cihetiyle bize her an ışık tutan... Allah'ın büyük sevgilisi ! Çok şükür !  Ruhu, manası üzerimize olsun. Benzemek nasip olsun inşallah. Amin.


2 yorum:

  1. Sayenizde Kenan Rifai Bey'i tanıma fıhrsatı bulduk.

    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ilginize ben teşekkür ederim. Sağ olun var olun :)

      Sil