10 Temmuz 2019 Çarşamba

Tasavvuf tamam ama neden ?

Doğduğumuz andan itibaren koca bir çeşitlilik, bilinmezlik, tercihler üzerine doğarız. Hâl böyle olunca sosyo-ekonomik şartların ve birazda meyilli olduklarımızla şartların bize sunduklarına çekim duyarız. Kendimden örnek verecek olursam okuduğum bölüm ve arkadaşlarının etkisiyle feminizim ve peşinden de bağlantılı olduğunu düşündüğüm sosyalizmin tesiri içinde hayatımın görüşü, sürüşü gayet net diye düşünüyordum. Bu kendinden eminlik tabii deneyimsizlik ve toyluk karması bir hâli taşıyordu. Zira bu eminliği veren içinde barındırdığı eşitlik duygusu ve bir ağız dolusu laf etme imkanı ve bunun verdiği haz idi. Ve tabii faydalı olan güdüsü. Ancak her insan bir aidiyet duygusuyla doğuyordu ve bu da çevrenin ya da en iyi ihtimalle erişebildiklerinin etkisiyle şekilleniyordu. -İzmlerin etkisinde olduğu gibi. Bu durumda mesela ben başka şartlar içinde olsaydım o zaman ne olacaktı? Muhtemelen yerini alan diğer şartlara göre şekillenen zihin yapısı ve hayat görüşü alacaktı. O halde bu şartların yeterli ya da hakikate götürdüğünü nereden bilebileceğiz? Hiç işte. Şartlar buydu , bunu öğrenmiştik , savunuyordu, haz alıyorduk ve hakikatte neydi ki? Zaten nasıl bilebilecektik ki? 

Aslolan netliğe mani tüm insani inşalar ve dünyada yer edinme çabaları olan perdeler yırtılmadan (bkz:Dücane Cündioğlu, http://ducanecundioglusimurggrubu.blogspot.com.tr/2012/10/perdesinden-perdelerimiz-yirtildi.html?m=1) net görüşü kazanmak biraz zor oluyor. Bu anlamda benim için bütün hayat savunucularım ve farkında olmadan kendime yer açma çabam olan her türlü silahı bırakmama, yolumu bulmamda asli  rehberim tasavvuf oldu. İslamiyet'i yaşama biçimi şeklinde kısaca tanımlayabileceğim tasavvuf; bütün bir hayat fikirlerini,-izmlerini zaten en güzel biçimiyle içinde barındıran bir yol gösterici olduğunu gördüm. Sosyalizmin eşitliğini, komşusu aç yatan bizden değildir gibi türlü cümlelerle kati surette dile getirirken, kadını yere göğe koyamayarak feminizmin savunduğundan fazla kadını hayatın her alanında yaşatmanın örneklerini ve tavsiyelerini içeriyordu. Üstelik yapılması istenenleri; namaz, oruç, yardımseverlik, dedikodu etmeme vb.  halleri sebatla yapman halinde huzuru  bulacağın fikrini de uygulamaya çalışanlara yaşatarak kendi kendini ispatlıyordu. Yaşamaya çalışan ve hatta hissedebilen bizlere ne mutlu , çok şükür! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder